İYİ Parti’nin çıkışları nasıl yorumlanıyor?
Millet İttifakı’nın önemli bileşenlerinden İYİ Parti’nin önümüzdeki genel seçimlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı 6 masa üyesiyle birlikte kazanacağı mesajlarını vermesi bir yandan soru işaretleri doğurabilir. zaman zaman “kazanmaya aday” açıklamalarıyla akıllara kazınır.
Son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığına karşı açıklamalarda bulunan ve Ekrem İmamoğlu ismini gündeme getiren ÂLÂ Parti üyesi Cihan Paçacı, partideki görevinden istifa etti.
Ancak ÂLÂ Partisi’nin bu yönde yaptığı açıklamalar sadece Paçacı’nın açıklamaları değildir. Genel Başkan Meral Akşener ve partinin diğer üst düzey yetkilileri Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve gündemdeki diğer bazı konular hakkında zaman zaman farklı açıklamalarda bulundu.
Akşener’in yaptığı en önemli açıklamalardan biri de geçtiğimiz Eylül ayında adaylık konusuyla ilgili olarak “Altı tablo noter değildir” şeklindeki sözleriydi.
DW Türkçe’nin altı masa üyesinden edindiği son bilgilere göre, GÜZEL Parti artık Kılıçdaroğlu’nun adaylığına eskisi kadar güçlü bir muhalefet göstermiyor, ancak istişare sistemi 13 Şubat’a kadar devam edecek. Altılar masasından üst düzey bir yetkilinin ifadesiyle adayın kim olacağı konusunda ufukta “sürpriz bir isim” yok ve işaretler artık daha çok Kılıçdaroğlu’nu işaret etse de İYİ’yi yorumlamak için erken. Parti, “aday kazanır” fikrinden vazgeçiyor.
Ancak henüz somut bir kararın alınmadığı belirtilirken, araştırma sonuçlarının tarafların kendi aralarında ve bir sonraki görüşme tarihi olan 13 Şubat’a kadar taraflar arasında yapılan istişarelerle karşılaştırılmasının önemi vurgulanıyor.
Son olarak Akşener’e yakın isimlerden DÜZGÜN Parti Milletvekili Mehmet Aslan dün gece tweet atarak, “Türk siyasi tarihinde bir belediye başkanının gittiği her şehirde onbinler tarafından karşılandığı tek dönemdir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Bursa halkının gösterdiği yakın ilgiye ilişkin ” Bir örnek gösterebilir misin? Sokağın sesini yok sayan sandıkta da yok sayılacak! Bu şaka değil. Aklın yolu birdir” dedi.
İYİ Parti’nin çıkışının anlamı nedir?
Peki, bu süreç boyunca ÂLÂ Parti yetkililerinin zaman zaman “kazanmaya aday” vurgusu yapmasının sebepleri neler olabilir?
Panorama Türkiye Araştırmaları Müdürü Osman Sert, “ÂLÂ Parti’yi oyunbozanlık yapmakla suçlamadan önce asıl konuya odaklanmak gerekiyor” diyerek, “Kılıçdaroğlu anketlerde önde gidiyor, büyük ihtimalle öndedir” dedi. İYİ Parti teşkilatı buna ikna oldu, Türkiye Kılıçdaroğlu’nun adaylığından emin, kararlı ve sadece İYİ Parti itiraz ediyor, değil.”
Tüm adayların vatana ihanet ve komplo suçlamaları olmaksızın demokratik bir ortamda özgürce tartışılmasından yana olduğunu belirten Sert, şunları kaydetti:
“İYİ Parti’nin ne dediği değil de Kılıçdaroğlu’nun adaylığı tartışılıyorsa üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Kemal Bey aday olunca kazanır mı kazanamaz mı? Soru bu. Gereken.”
Sert, Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ikilemine hapsolmasını da ülkenin çoğulcu yapısına bir haksızlık olarak görüyor.
Siyaset Bilimcisi Tanju Tosun ise Cihan Paçacı veya diğer bazı partililerin ayrılma nedenlerinden birinin “parti içi demokrasi ile parti içi disiplin arasındaki dengenin tam olarak dengeye getirilememesi” olduğunu belirtiyor. ve şunları belirtir:
“Akşener Bey’in amacı, merkez sağda AKP’nin boşalttığı, belki de hiçbir zaman dolduramadığı yeni bir cazibe yaratmaktır. Partili MHP’nin isimleriyle kendisini merkez sağda konumlandırmak çok zordur. Çünkü merkez sağ seçmenin siyasi maliyeti ile MHP kökenli arasında fark var, yani yaşanan sıkıntıların ortasında siyasi değerler bağlamında tam olarak örtüşememe sorunu da var. örgütün ve seçmen tabanının ortasında.”
İYİ Parti ne kadar büyük?
İYİ Parti’nin bazı çıkışlarını veya açıklamalarını partinin seçmen tabanını genişletme çabası olarak okuyanlar da var.
MHP’den ayrılarak kurulan İYİ Parti’nin oylarının şu anda çeşitli anketlerde yüzde 12 ile yüzde 23’ün ortasında olduğu görülürken, partinin üst sınırının yüzde 25 olduğu iddia ediliyor. Bu durum GEZEL Partisi’nin kendisini konumlandırmaya çalıştığı merkez sağın ne kadar oy alabileceği tartışmalarına yol açıyor.
İYİ Parti’ye oy veren seçmenin tamamının MHP kökenli olmadığına dikkat çeken Tosun, muhafazakâr milliyetçi ve merkez sağ seçmenlerin de bulunduğunu belirterek, “Öte yandan partinin üst yönetiminde yer alanlar MHP’den geliyor. MHP’nin geçmişteki siyasi değerlerini koruyarak, milliyetçi kimliğiyle bir adım daha öne çıktığını, öte yandan bu partinin merkez sağda konumlanması gerektiği sonradan hatırlanmaktadır. Parti hala yolunu arayan partidir.”
Akşener yaklaşık bir yıl önce partisinin Başkanlık divanını değiştirmiş ve Siyasi İşler Başkanlığına Teşkilat Başkanlığı görevinde bulunan Koray Aydın’ın atanması ile Teşkilat Başkanlığı doğrudan Akşener’e bağlanmıştır.
İYİ Parti’nin MHP’den koparak kurulduğu dönemde yüzde 10’luk bir partiden iki yüzde 10’luk partinin çıktığını belirten Sert, AKP’nin de daha milliyetçi olduğu bir ortamda artık milliyetçi oyların yüzde 100’e ulaştığını kaydetti. sınır. Merkez sağ bir pozisyona ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
İYİ Parti’nin “merkez sağda” oturup oturamayacağının tartışmasının geçen yıl olan 2022 olduğunu ve seçimlere üç ay kala partinin geleceğini başka bir unsurun belirleyeceğini belirten Sert, bunu açıklıyor. aşağıdaki gibi:
“Muhalefetin kazanacağı adayı göstermesindeki oyun kurucu rolü partinin geleceğini, yani altılı masayı bozmadan kimin kazanacağını belirleme gücünü belirleyecek diye düşünüyorum. Kılıçdaroğlu aday olursa ne kadar etrafında merkez aktörlerle güçlenebilir ve Kılıçdaroğlu’ndan başkası aday olursa partinin oynayacağı rol değerli olur ve bu başarı değerli olur. UYGUN Partisi’ne güç ve meşruiyet kazandıracaktır. kayıp, sadece ALÂ Partisi için değil, tüm aktörler için siyasi bir deprem olacaktır.”
Tosun ise merkez sağ seçmenin adres arayışlarından bahsederken, bu seçmenlerin artık AKP ile ideolojik ve siyasi değerler arasında örtüşme bulamadıklarını belirtiyor:
“Merkez sağ seçmen bir süredir AKP’den yavaş yavaş uzaklaşıyor. Toplumun tüm kesimlerini kendine çekebilecek bir stratejiyle tabanını genişletmeye çalışıyor.Ancak AKP içindeki merkez sağ seçmeni çekmeden merkez sağda oturmak mümkün değil.”
Tosun, bu anlamda DÜZGÜN Partisi’nin merkez sağda yer alıp almayacağı konusunda önümüzdeki seçimlerin bir sınav olacağını da belirtiyor.